2023 yılı, hem kamu hem de siyasi anlamda birçok yenilik ve tartışmayı beraberinde getirirken, bayramlaşma programları da önemli bir gündem maddesi haline geldi. AK Parti, bu yılki bayramlaşma programını kamuoyuna duyururken, dikkat çeken bir ayrıntı ortaya çıktı. CHP'nin bu yılki bayramlaşma etkinliklerine davet edilmediği bildirildi. Peki, AK Parti’nin bu kararı hangi nedenlere dayanıyor? Bu yazımızda, bayramlaşma programını ve CHP’nin davet edilmemesinin arkasındaki olasılıkları ele alacağız.
AK Parti’nin bayramlaşma programı, genel olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da geniş bir katılımla gerçekleştirilmesi planlanıyor. Partinin üst düzey yöneticilerinin yanı sıra, milletvekilleri, belediye başkanları ve yerel yönetim temsilcileri, programda yer alacak. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, program hakkında yaptığı açıklamada, bu yılki bayramlaşmanın daha coşkulu ve katılımcı olacağını belirtti. Programın tarih ve mekan bilgileri henüz netleşmemiş olsa da, milyonların bu etkinliği yakından takip etmesi bekleniyor.
Ayrıca, AK Parti’nin bayramlaşma programının sadece partililerle sınırlı kalmayacağı, halkın da katılımına açık olacağı ifade ediliyor. Bu durum, partinin toplumla olan bağlarını güçlendirmeyi ve birlikteliği artırmayı hedeflediğini de göstermektedir. AK Parti, geçmiş yıllarda gerçekleştirilen bayramlaşma etkinliklerinde, yakın temaslarla seçmenlerle olan ilişkisini perçinlemiş ve güçlü bir sosyal medya etkisi yaratmıştır. Bu yıl da aynı stratejiyi izleyerek, bayramlaşmanın sadece bir formalite olmadığını, gerçek bir kutlama ve kaynaşma fırsatı sunduğunu vurgulamak istiyor.
AK Parti’nin bayramlaşma programına CHP’nin davet edilmemesi, siyasi çevrelerde büyük bir yankı uyandırdı. Bu durum, iki parti arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak yorumlanıyor. CHP'nin, geleneksel bayramlaşma etkinliklerine katılımı, geçmişte sıkça yapıldığı için, bu karar birçok kişi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Kamuoyunda çeşitli spekülasyonlar ortaya atılmakta; bazıları bu kararı, siyasi bir strateji olarak değerlendirmekte. Zira, özellikle seçim dönemleri yaklaşırken, partiler arası ilişkilerin gerilmesi, toplumda farklı kesimleri kutuplaştırma riski taşıyor.
CHP’ye yönelik olarak bu tür bir dışlamanın, partinin eleştirileri ve muhalefet oluşumları nedeniyle alındığı düşünülüyor. Bayramlaşma gibi sosyal bir etkinlikten men edilmek, birçok siyasetçi için siyasi bir kayba işaret edebilir. Bunun yanı sıra, sosyal medyada ve diğer haber platformlarında muhalefet cephesi bu durumu kendi lehlerine bir argüman olarak kullanmayı hedefleyebilir. Aslında, bayramlar, her kesimden insanın bir araya geldiği, ortak değerlerin paylaşıldığı özel günlerdir. Ancak bu tür bir davetsizlik, kutlamaların amacını sorgulamamıza neden oluyor.
Toplumda giderek artan kutuplaşmanın önüne geçmek ve birliktelik duygusunu güçlendirmek adına bu tür davetlerin anlam taşıdığı unutulmamalıdır. Her ne kadar siyasi partilerin kendi programları ve politikaları olsa da, toplumsal barışı sağlayacak olan unsurlar arasında birbirlerine olan saygı ve hoşgörü de yer almalıdır. CHP'nin bayramlaşma programında yer almaması ve bunun yarattığı etkiler, bu yılki bayram kutlamalarının siyasi bir çerçeve içerisinde değerlendirilmesine yol açacak gibi görünüyor.
Sonuç olarak, AK Parti’nin bayramlaşma programı belli olurken, CHP’nin davet edilmemesi, sadece iki parti arasındaki siyasi kutuplaşmanın bir yansıması olarak kalmayıp, aynı zamanda toplumda yaratacağı etkilerle de dikkat çekiyor. Bayramların ortak paydalarda buluşmak için bir araç olarak kullanılmaması, bu tür etkinliklerin anlamını sorgulatıyor. Gelecek günlerde, siyasi partilerin bu duruma nasıl bir cevap vereceği merakla bekleniyor. Toplumda barış ve uyum içinde bir yaşam kurmak adına, siyasi kutuplaşmanın aşılması ve birbirini anlayan bir iletişim dili geliştirilmesi gerektiği bir kez daha gözler önüne serilmiş durumda.