Türkiye’nin kuzeybatısında yer alan Bursa, 2 Temmuz 2025 tarihinde depremle sarsıldı. Kandilli ve AFAD’ın verilerine göre, bu doğal afet, bölge halkı için tedirgin edici bir an yaşattı. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun yapılardaki sarsıntılar, vatandaşları evlerini terk etmeye veya güvenli bir alana gitmeye zorladı. Peki, depremin büyüklüğü neydi? Hangi ilçelerde hissedildi? Bu yazımızda tüm bu soruların yanıtlarını bulacaksınız.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kandilli Rasathanesi’nin sunduğu verilere göre, Bursa’da meydana gelen depremin büyüklüğü 4.8 olarak ölçüldü. Depremin derinliği ise 10 kilometre olarak belirlendi. Bu verilere dayanarak, depremin yüzeysel olduğu anlaşılmakta. Yüzeysel depremler genellikle daha fazla hasara ve sarsıntı hissine yol açabilir. Bazı vatandaşlar, sarsıntının şiddetini “Binalar sanki dans ediyormuş gibi hareket etti” şeklinde tanımladı. Özellikle Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde hissedilen deprem, yakın çevre illerde de duyuldu. Çoğu kişi, depremin ardından sosyal medya üzerinden yaşadığı anları paylaştı ve yetkililere bilgi almak için arayışa girdi.
Bu tür doğal afetler, her zaman art arda gelmeyebilir ancak Bursa gibi büyük bir şehirde, halkın deprem konusunda ne kadar bilinçli olduğu ve ne kadar hazırlıklı olduğu da önemli bir soru. Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğu için, yerel yönetimlerin ve devletin vatandaşları bilinçlendirme çalışmaları büyük önem taşıyor. Değişen iklim koşulları ve yapılaşma, deprem riskini artırırken, bu bilincin yaygınlaşması da zorunluluk haline geliyor. Deprem sonrası, devletten ve yerel yönetimlerden gelen açıklamalar, halkın endişelerini gidermeye yönelik olması bekleniyor. Yetkililer, bölgede hasar tespit çalışmaları başlattıklarını ve gerekli önlemleri alacaklarını duyurdular.
Özellikle Bursa'daki binaların çoğu, deprem yönetmeliğine uygun şekilde inşa edilmiş olmasına rağmen, eski yapılar ve kaçak inşaatlar ciddi risk oluşturmaktadır. Uzmanlar, bina kontrollerinin yapılması ve güçlendirme çalışmaları konusunda vatandaşları uyarıyor. Bireyler, depreme hazırlıklı olmak adına, ailelerine yangın çantası ve ilk yardım kiti bulundurulmasını tavsiye ediyor. Ayrıca, bu tür doğal olaylara karşı değişikliklerin yapıldığı düzenlemeler ve bina güçlendirme projelerinin hızlanması gerektiği belirtiliyor.
Sonuç olarak, 2 Temmuz 2025 tarihinde yaşanan Bursa depremi, sadece bir doğal afet değil, aynı zamanda halkın bilinçlenmesi gereken bir fırsatı da ortaya çıkarıyor. Bu tür durumlarda devletin, uzmanların ve yerel yönetimlerin üzerine düşen görevi yerine getirmesi büyük önem taşıyor. Deprem sonrası, hem halkın hem de yetkililerin daha dikkatli olup, gerekli tedbirleri alarak gelecekte olabilecek olası afetzedeleri en aza indirmeleri gerekiyor. Unutmayalım ki, deprem öncesi ve sonrası hazırlıklar, hayat kurtarabilir.