Ulaşılması güç coğrafyasıyla bilinmesine rağmen, Çamyurdu köyü, sabaha karşı meydana gelen büyük bir yangın felaketiyle adını uzun süre hatırlatacak gibi görünüyor. Alevler, köyün neredeyse tamamını sararak, burada yaşayan insanların hayatlarını altüst etmeye neden oldu. Yangın, hem fiziksel yapıları hem de köy halkının ruh halini etkileyerek, bir zamanlar huzur dolu olan bu yeri adeta bir harabe haline getirdi. "Hiçbir şeyimiz kalmadı" diyen köylüler, yaşadıkları felaketin yaralarını sarmak için yardım bekliyor.
Çamyurdu'ndaki yangın, yerel saatle gece 02:00 sularında başlamış ve sabaha kadar şiddetini artırarak sürmüştür. Yangının çıkış sebebi henüz net olarak belirlenememiş olsa da, bölgedeki kurak hava koşulları ve rüzgârın etkisiyle alevlerin hızla yayılması kaçınılmaz olmuştur. Olay yerine zamanında ulaşan itfaiye ekipleri, alevleri kontrol altına almak için savaştı, ancak yeterli müdahale yapılamadığı için köydeki birçok ev ve tarım alanı tamamen yanmıştır. Köylüler, "Yangın büyümeden hemen müdahale etmiş olsalardı belki de bu hale gelmeyecekti" diyerek, yaşadıkları travmayı dile getiriyorlar.
Yangın süreci, köylülerin her birine unutulmaz anlar yaşatmış. Aileler, alevlerin eve doğru ilerlediğini görür görmez canlarını kurtarmak için seferber olmuş. Ancak, çok sayıda kişi sadece kıyafetleriyle dışarı çıkabilmiş. Olay yerine giden kurtarma ekipleri, köylüleri güvenli alana taşırken, acının büyüklüğü o anlarda her yüzlerde açıkça görülüyordu. "Bir daha böyle bir şey yaşanır mı bilmiyorum ama evimi ve anılarımı kaybettim" diyen köylüler, nelerin kaybolduğunun acısını yaşıyor.
Yangın sonrası köyde yaşanan yıkımın boyutları oldukça büyük. Camiler, okullar, sağlık ocakları gibi sosyal alanların yanı sıra, köylülerin içerisinde yaşadığı evler de tamamen yanmış durumda. "Bir gece içinde her şeyimizi kaybettik. İçerisinde ne yazılarımız, ne eşyalarımız kaldı" diyor bir köylü. Yangının ardından, köylüler kendi aralarında dayanışma göstererek, ihtiyaçlarını karşılamaya çalışsalar da, maddi imkanlarının yetersiz olduğunu itiraf ediyorlar. Yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, yangın bölgelerine yardımlar göndermeye başladı ancak bu yardımın köylülerin kaybettiklerinin telafi etmesi beklenmiyor.
Şu an için köylüler, konaklayacak yer ve gıda ihtiyacı için yardım çağrısında bulunuyorlar. Köyde kalan son umut ışığı ise ‘birlikte yeniden inşa etme’ hedefi. Çamyurdu sakinleri, kendi iradeleriyle köylerini yeniden inşa edeceklerine inanıyorlar. Gıda bağışları ve kalacak yer sağlayacak imkanlar oluşturulması için sosyal medya platformları üzerinden kampanyalar başlatıldı. “Her durumda tek yürek olacağız, yeniden köyümüzü ayağa kaldıracağız” diyen köylüler, birbirlerine destek olmanın önemini vurguluyor.
Yangın sonrası yapılan açıklamalarda, hem devlet kurumlarının hem de özel sektörden kişilerin köy halkına yardım eli uzatmaları ve köyün yeniden imarı konusunda destek vermeleri gerektiği ifade ediliyor. Geçici barınma alanlarının oluşturulması, yangından etkilenen aile bireylerinin temel ihtiyaçlarının karşılanması yönünde adımlar atılması bekleniyor. Ayrıca, bu ve benzeri felaketlerin önüne geçmek için önleyici tedbirlerin de alınması gerektiği bir gerçektir. Yerel yönetimlerin, iklim değişikliği sürecine karşı daha etkin çözümler geliştirmeleri ve gelecek nesillere daha güvenli bir yaşam alanı sunmaları elzem.
Çamyurdu köyü, yaşadığı bu büyük felaketle birlikte hem acısını hem de yeniden doğma azmini sırtında taşıyan bir yer haline geldi. Ancak köylülerin ise, gelecekte benzer acılar yaşamamak adına devlet ve toplumun elini uzatmasını beklerken, yaraların sarılması için birlik olmanın gerekliliğine her zamankinden daha fazla inanıyorlar. Yangın sonrası hayata dönebilmek için köylüleri desteklemek, halk olarak üzerimize düşen bir görevdir. Çamyurdu köyü sadece bir yer, bambaşka hikayeleri ve anıları olan bir topluluktur. Bu nedenle, köy halkını yalnız bırakmamalı, yeniden yapılanma sürecinde elimizden geleni yapmalıyız.