İstanbul'un kırsal kesimlerinde yaşayan emekli çiftçi Ahmet Yılmaz, emeklilik hayallerini gerçekleştirirken meyve bahçesine pitaya (dragon fruit) ekerek tarım sektöründe yeni bir başarı öyküsü yazdı. Göz alıcı rengi ve lezzeti ile son yıllarda popülerleşen pitaya, ülkemizde henüz yeni bir ürün olmasına rağmen, kilo fiyatının 200 TL'ye kadar çıkmasıyla çiftçilere umut vaadediyor. Ahmet Yılmaz'ın ilham verici hikayesi, pek çok emekli için yeni bir iş fırsatının kapılarını aralıyor.
Emekliliği sonrası sabahları bahçesinde çalışmayı hayal eden Yılmaz, ilk olarak pitaya bitkisini tanımak için araştırmalara başladı. Tropikal iklimi seven pitaya, sıcak yaz aylarında ideal koşulları buluyor. İlk kez 2021 yılında birkaç fidandan başlayarak pitaya üretimine giriş yapan Yılmaz, deneyim kazandıkça üretim kapasitesini artırdı. Yılmaz, pitayanın bakımı ile ilgili bilgileri yerel tarım uzmanlarından ve çevrimiçi kaynaklardan edindi. Bahçesini düzenli olarak sulayarak, gübreleme yöntemleri ile verimliliğini artırdı.
Bölgedeki iklimin uygun olması, Yılmaz'ın pitaya üretimini başarıyla gerçekleştirmesine katkı sağladı. İlk ürünü topladığında büyük bir heyecan yaşadığını belirten Yılmaz, "İlk pitayalarımın olgunlaşmasını beklerken sabırsızlandım. Onları toplamak, emeklerimin karşılığını almak gibiydi," diyor. İlk hasadını gerçekleştirdiğinde, pitaya binlerce kişiyi etkileyen renkli ve göz alıcı kıvrımlara sahip olduğunu keşfetti. "İnsanlar ürünüm hakkında 'Bu ne kadar güzel!' dediklerinde, bu benim en büyük mutluluğumdu."
Pitaya, sadece estetik bir görünüm sunmakla kalmayıp, aynı zamanda sağlık üzerine birçok fayda sağlıyor. Antioksidan, vitamin ve mineral açısından zengin olan bu meyve, hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük bir talep görüyor. Yılmaz, bu leziz meyvenin kilosunu 200 TL gibi yüksek bir fiyattan satmanın keyfini yaşıyor. Sosyal medyada ve yerel pazarlarda pitaya satışları arttıkça, gelir düzeyi de buna paralel olarak yükseliyor.
Yılmaz, pitaya üretimi ile ilgili şu yorumları yapıyor: "Benim gibi emeklilerin kendi işlerini kurarak aktif bir yaşam sürmeleri mümkün. Pitaya gibi yeni ve farklı ürünlerle tarım yapmak, sadece bağlarımızı güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik kazanım da sağlıyor." Tarımda sürdürülebilirliği vurgulayan Yılmaz, alternatif meyve türlerine yönelimin önemine dikkat çekiyor. Pitaya'nın Türkiye tarımında yeni bir kapı açabileceğine inanıyor.
Pitaya üretiminin yaygınlaşmasıyla birlikte, çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, devletten tarıma yönelik teşviklerin arttırılmasını talep ediyor. "Eğer biz çiftçilere daha fazla destek verilirse, sadece pitaya değil, farklı meyve ve sebzelerle de tarımda devrim niteliğinde değişiklikler yapabiliriz," şeklinde görüş bildiriyor.
Sonuç olarak, birçok emekli çiftçinin pitaya gibi yeni nesil ürünlerle tanışması, ülke tarımına ayrı bir dinamizm katacağa benziyor. Yılmaz gibi girişimci ruhlu emeklilerin sayısı arttıkça, Türkiye'nin tarımsal üretimi, sadece iç piyasa değil, dünyada da tanınır hale gelecek.