Son yıllarda meslek seçimlerinde toplumsal cinsiyet algılarının değişmesiyle birlikte, kadınların geleneksel olarak erkek egemen iş kollarında yer alması daha sık görülmeye başlandı. Bu değişimin en çarpıcı örneklerinden biri, 33 yaşındaki Hayriye’nin hikayesidir. Eşi çırak bulmakta zorluk çektiği için motor tamircisi olmayı tercih eden Hayriye, bu alanda kendi izini bırakmaya kararlı. Bugün, motor ustası olarak hem mesleki anlamda kendini kanıtladı hem de kadınların mühendislik ve teknik alanlarda varlığını güçlendirdi.
Hayriye, evli ve iki çocuk annesi. Eşinin motor tamiri üzerine sahip olduğu işte çalışırken, çırak bulamaması onları zor bir karar almaya yönlendirdi. “Eşim, işin kesat günlerinde motorları tamir ederken bir çırak arıyor ama herkes bu işte çalışmak istemiyordu. O zaman, ‘Ben de yapabilirim’ dedim” diyerek kendi hikayesini başlatan Hayriye, cesaretiyle toplumsal kalıpları yıkmak için adım atmaya karar verdi. Bunun yanı sıra, ailesinin ve çevresindekilerin imkânıyla motor tamir eğitimleri alarak bu alanda kendini geliştirdi. Her geçen gün motorların çalışma sistemini, onarım yöntemlerini ve işin püf noktalarını öğrenerek, bu becerilerini mesleki bir kimliğe dönüştürdü.
Hayriye’nin başarılı hikâyesi, sadece birey olarak kendi potansiyelini gerçekleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli bir mesaj da vermektedir. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, kadınların mühendislik ve teknik alanlarda yer alabilmesi gerekliliği giderek daha fazla önem kazanıyor. Hayriye, talep üzerine motor tamirinin yanı sıra motorların bakımı ve onarımı süreçlerine de büyük bir dikkatle yaklaşmış durumda. İşini severek yapıyor ve bu süreçte edindiği deneyimlerle kadınların teknik işlerde yer almasının artık bir gereklilik olduğunu vurguluyor.
Hayriye’nin başarısı, toplumsal cinsiyet rollerine dair varsayımları sorgulayan, cesaret ve azimle dolu bir hikaye sunuyor. Onun gibi birçok kadının benzer yolda ilerlemesi, gelecekte daha fazla kadının mühendislik ve teknik mesleklerde aktif rol almasına olanak sağlayacak. Hayriye’nin hikayesi, genç kızlar ve kadınlar için bir ilham kaynağı olarak, kendilerini keşfetme yolculuğunda cesur adımlar atmalarını teşvik ediyor. Unutulmamalıdır ki, kadınların var olduğu her alanda, eşit bir temsil söz konusu olduğunda toplumsal dönüşüm hız kazanır.
Sonuç olarak, kadınların motor tamircisi veya mühendis gibi teknik alanlarda yer almaları, sadece cinsiyet eşitliği adına değil, aynı zamanda iş gücünün verimliliği, yenilikçiliği ve çeşitliliği açısından da oldukça önemlidir. Hayriye’nin yolculuğu, bir iş kadını olarak başarıya ulaşmanın yanı sıra, toplumda kalıplaşmış normları sorgulayıp dönüştürme cesaretini de simgeliyor. Evet, iş hayatında kadınların daha fazla yer alması gerekiyor ve bunun için haydi, adım atın!