Futbol meraklılarınca bir efsane olarak kabul edilen Diego Maradona, kariyeri boyunca sayısız anı bırakırken, Türk hakem de onun bir maçını yönetmenin gururunu yaşıyor. O unutulmaz günün perde arkasını ve yaşanan zorlukları anlatırken, maçın neden geç başladığına dair ilginç detaylar paylaştı. Bu tür hikayeler, sadece futbol tutkunları için değil, tüm spor severler için önemli birer tarihi belge niteliği taşımakta. İşte Türk hakemin o gün yaşadığı duygular, zorluklar ve Maradona ile ilgili anıları.
Maç günü geldiğinde, stadyumda bir heyecan vardı. Tüm gözler, futbol dünyasının simgelerinden biri olan Maradona'nın üzerindeydi. Türk hakem, stadyumda kalabalığın yoğunluğunu ve taraftarların coşkusunu anlatarak başladı. "Stadyuma ilk adımımı attığımda, tüm dünyanın beni izleyeceğini düşündüm. Maradona gibi bir yıldızı yönetmek, her hakem için bir onurdur," diyerek hislerini dile getirdi.
Ancak, maçın başlangıcında beklenenden daha fazla aksaklık yaşandı. Hakem, olayların nasıl geliştiğini hatırlatarak "Maçın başlaması gereken saatte, stadyumda bazı teknik aksaklıklar yaşandı. Özellikle ekipmanın tam olarak hazır olmaması,işleri zorlaştırdı. Taraftarlar sabırsızlıkla beklerken, biz hakemler de çözüm bulmaya çalışıyorduk," dedi. Bu gibi durumlar, özellikle büyük maçlarda sıkça rastlanan bir şey olsa da, Maradona gibi bir oyuncunun oynaması gereken bir gün olması her şeyi daha da zorlaştırıyordu.
Maçın başlaması gecikince, Türk hakem Maradona hakkında düşünmeye vakit buldu. “Onunla yüz yüze gelmek, futbol tarihinde birçok efsaneyle buluşmak gibi bir şeydi,” diyen hakem, Maradona’nın sahadaki duruşunu ve liderliğini hatırladı. “Maradona, sadece yetenekleriyle değil, aynı zamanda liderliğiyle de takımına çok şey katıyordu. O maçta yönettiğim için kendimi şanslı hissediyordum," diye ekledi.
İlk düdüğü çaldığında ise hakem, sahada Maradona'nın enerji ve karizmasından etkilenerek, maçın akışını etkilemesini bekledi. “Maradona o kadar etkilidir ki, onun gücünü hissetmemek mümkün değil. Maç devam ederken, o anı hiç unutmayacağım. Her ne kadar sahayı yönetmek zorunda olsam da, zaman zaman bu büyüleyici oyuncuyu izlemeye dalıyordum,” diyerek o anları gözlerinde canlandırdı.
Bütün bu deneyimlerin yanı sıra, bu tarihi karşılaşmanın hatıralarını yaşamanın Türk hakem için çok özel bir anlam taşıdığını da vurguladı. “Böyle bir maçın bir parçası olmak, hayatım boyunca saklayacağım bir anı. Gelecek nesillere anlatabileceğim bir tarih sayfası," diyerek duyduğu gururu ifade etti.
Sonuç olarak, Maradona'nın unutulmaz maçını yönetmek sadece bir görev değil, aynı zamanda bir deneyim ve şeref kaynağı. Bu Türk hakemin yaşadığı olaylar, futbolun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda hislerle dolu bir dünya olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Maradona gibi bir efsaneyi yönetmek, bu alanın sadece spor mucitlerinin değil, aynı zamanda her taraftarın da aklında yücelip asla unutulmaması gereken bir anıdır.