Küçük bir kasabada, herkesin tanıdığı marangoz Selim Usta'nın ani ölümü, hem yerel halkı hem de dedektifleri şaşkına çevirdi. 50 yıllık deneyime sahip olan Selim Usta, kasabanın en önemli simgelerinden biriydi. Mesleğini severek icra eden marangozun hayatı, bir sabah iş yerine gittiğinde son buldu. Ne yazık ki, Selim Usta'nın vefatı çok geçmeden kasabada birçok soruyu da beraberinde getirdi. Ölümünün sebebi, sadece bir kaza mıydı, yoksa altında yatan daha karanlık sırlar mı vardı?
Gözlerden uzak bir atölyede, marangozluk mesleğini icra eden Selim Usta, her gün o ahşap parçalara hayat veriyordu. Ancak, onun kalbi ve ruhu, sadece işine değil, aynı zamanda kasabaya ve sevdiklerine de bağlıydı. Selim Usta’nın ağır iş elbiseleri altında yatan derin bir melankoli vardı. Gerçekten de, kasabanın büyüsü ve yılların getirdiği tecrübe, ona yalnızca bir marangoz değil, aynı zamanda bir hikaye anlatıcısı da olma payesi vermişti. Selim Usta’nın ölümü, kasabanın birçok sırrını birlikte gözler önüne serdi.
Selim Usta’nın ölüm haberinin duyulmasının ardından, kasabanın halkı hüzün ve merak içinde toplandı. İnsanlar, Usta'nın başında bulunduğu atölyeyi ziyaret ediliyor, anıları paylaşıyor ve onun zimmetine geçtiği eşyalarını incelemek için sıraya giriyordu. Fakat ölümle birlikte Usta'nın hayatına dair pek çok spekülasyon da baş göstermeye başladı. Efsanevi marangozun ne kadar maharetli olduğunu bilenler, onun işlerine değil, dikkat çekici bir yoğunluğa sahip olan ölümüne odaklandı.
Selim Usta’nın ani vefatının nedenleri üzerine tartışmalar sürerken, kasabanın geçmişine dair sırlar da gün yüzüne çıkmaya başladı. Uzun yıllardır Selim Usta ile arkadaş olan Hikmet Amca, birçok gizli hikaye ve efsane dinlemişti. Onun anlattığına göre, Selim Usta’nın atölyesinde yaptığı her bir ahşap parça, yaşamında önemli bir yere sahip olan sırlarını taşıyordu. Ama bu sırların bazıları, Usta’nın dünyası için oldukça karanlık ve tehlikeli bir hal almıştı.
Örneğin, Selim Usta’nın bir zamanlar talebesi olan Ömer, ustasının atölyesinde sıklıkla görülüyordu. Fakat bir gün aniden kaybolan Ömer, yıllar sonra döndüğünde ne yazık ki kasabada bir kabusun belirlenmesine neden oldu. Ömer, Selim Usta’nın gelişiminde önemli rol oynamıştı ve onun kaybolmasından sonra hiçbir iz bırakmamıştı. Selim Usta, sağ olduğu sürece Ömer’i hala öğrenci olarak görse de, aralarındaki bağ hiç de olduğu gibi kalmamıştı.
Slimer Usta’nın ölümü, sadece bir marangoz değil, toplumunun da harabeye dönüşmesini sembolize ediyordu. Usta’nın yaptığı son eser, bu durumla paralellik taşıyor muydu? Hayatında özel bir yere sahip olan bir ahşap parçada gizlenmiş sırlar, gün yüzüne çıkmayı bekliyordu. Ölümü ardından, kasabanın sakinleri, Selim Usta’nın varlığına daha da büyük bir savaşla betimlemeyi hedefleyeceklerdi.
Küçük kasabanın sakinleri, Selim Usta’nın ölümünün ardında büyük bir sır olduğu inancındaydılar. Yerel dedektiflerle birlikte, bu esrarengiz olayın üstüne gitmeye karar verdiler. Kimi şüpheleri, geçmişte yaşanan başka gizemli kayıplarla ve marangoza ait eski efsanelerle de bağlantılıydı. Kasaba halkı, Selim Usta'nın ölümünün ardında ne olduğunu öğrenmek için biraz daha sabretmeliydi.
Olaya dair yürütülen soruşturma, Selim Usta’nın yakın arkadaşları ve akrabalarıyla yapılan görüşmelerle devam etti. Herkes kendine göre bir kurgu ve yorum yaratmıştı. Fakat dikkat çeken bir diğer olay, Selim Usta’nın kerameti ile anılan bazı eski ahşap eserlerin, gün yüzüne çıkmasıydı. Usta, son zamanlarda yaptığı maharetli ahşap işlerinin yanı sıra, mevcut eserleri üzerinde yoğunlaşarak işine olan tutkusunu ortaya çıkarıyordu. Ancak bu eserlerin, efsanelerde anlatılan doğaüstü güçlere sahip olabileceği ihtimali, soruşturmanın seyrini değiştirecekti.
Kasabanın uğursuz olayları arasında kaybolmuş, yaşanmışlıkların derinlemesine incelenmesi ile Selim Usta’nın ölümüne dair birçok yanıt bulunmaya başlanacak mıydı? Veya kasabanın sırları, Sinem’in beklenmedik dönüşü ile daha da karmaşık bir hal alacak mıydı? Bunu zaman gösterecek, ancak Selim Usta’nın ölümü ardında bıraktığı gizlemeler ve efsaneler, kasabanın geleceğini etkileyecek gibi görünüyor.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Selim Usta’nın hayatından kesitler sunan anılar, kasaba yaşamının ve kültürünün parçası haline geldi. Marangoz mutlaka bir daha hatırlanacak, kasaba halkı her daim onda bir şeyler bulacaktı. Ve toplumun kurduğu bağlar belki de daha başka bir oluşum ve efsane biçiminde doğmasına sebep olacaktı. Selim Usta, belki de yaşamı boyunca verdiği derslerle değil, ölümünün ardındaki sırlarla hatırlanacaktı.
Zaman geçtikçe, kasaba halkı artık Selim Usta’nın nakışlarına ne kadar içtenlikle bağlı olduklarını sorgulamaya başlarken, ardındaki gerçeklerin ne kadar der